İlk bilgisayarım, sınırsız hüsranım
Malumunuz, Bill Gates’in taa 30 Ocak 2006’da bahsini geçirerek bir kıpırdanma başlattığı, Intel ve Microsoft’un Türk Telekom’un ADSL sağlayıcı kuruluşu TTnet’in güdümündeki Her Eve Bilgisayar kampanyası 2 Ekim pazartesi günü başladı. Amaç yıl sonuna kadar evine hiç bilgisayar girmemiş 200 bin eve bilgisayar sokmak. Bu kampanya ile ilgili olarak hayırlı bir yorumda bulunacağım, kampanyayı düzenleyenleri savunacağım 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
Ucuz etin yahnisi yavan olur diyen ben. Başbakan bilişim üretimi söz konusu olunca arazi, iş bilişim tüketimini tetiklemek olunca bakanlarıyla birlikte sahneye çıkıverir diyen yine ben. Kampanyanın tanıtım toplantısında “ucuz” diye lanse edilen konfigürasyonların pahalı olduğunu yetkililere iddia eden, bu kampanyanın 200 bin hedefine ulaşamayacağını öne süren yine ben.
Anlayacağınız kampanya başlamadan bu konuda birçok eleştiri getirildi kampanya ile ilgili. Çeşitli Sivil Toplum Örgütleri, medya organları kampanyayı, kampanyadaki ürünleri, kampanyanin taraflarını tartışıyor duruyor. Bunlara bu hafta sonu ABD merkezli bir bilgisayar üreticisinin genel müdürü de katılmış.
Hani BTDunyası’nın daha önce yayın yapmayacağını duyurduğu şirket. Bakıyorsunuz şirkete dünyada PC dünyasıyla ilgili ne bir liderliği var ne başka birşey. Ne Türkiye’de üretim yapıyor ne de üretim yapılması için girişimde bulunuyor. Ama hiçbir dahli bulunmadıkları kampanya ile ilgili olarak yok ürünler pahalı, bu konfigürasyon daha ucuza mal edilebilirdi diye açıklamalarda bulunuyor.
Tamam biz de kampanya konusunda eleştiri getiriyoruz. Hatta lansman toplantısında yetkililere fiyatın bana biraz pahalı geldiğini, 200 bin hedefine ulaşılmasının zor olduğunu düşündüğümü söyledim. Ama biz kendimizle ilgili olaylar ortada dururken sadece başkalarının yaptıklarını konuşmuyoruz. Öncelikle kendimizle ilgili açıklamaları yapıyoruz. Sonra bizim izleyici kaldığımız konulardaki görüşümüzü dile getiriyoruz.
Bu ABD menşeeli şirketin ürünleri birer bomba gibi ortada dolaşırken susması, Enron’dan sonraki en büyük şirket skandalı olarak yönetim kurulu başkanının istifa etmesi ve Tele Kulak skandalının ABD’nin ünlü WaterGate skandalı ile kıyaslandığı bu günlerde sus pus oturup da böyle bir kampanyayı kötüleyerek ortaya çıkması biraz düşündürücü.
Kampanya’daki ürünlerde sadece Intel işlemci kullanılmasını engellemek üzere rekabet kurulunda haklı mücadele veren karşı kamp AMD’nin Türkiye temsilcileri bile sağda solda kampanya ile ilgili görüş beyan etmezken. Onlar dillendirmeden mücadelelerini verdiler. Ama olaya taraf oldukları için ağızlarını resmi olarak bıçak açmadı. Sadece dost sohbetlerinde serzenişlerde bulundular.
Hoş bu ABD merkezli şirketin yetkilileri tenezzül edip de katılmadıkları, stand bile açmadıkları teknoloji fuarı CeBIT Bilişim’de de ortalıkta gezinip çeşitli yayın kuruluşlarına fuar katılımcısı edasıyla görüş belirtiyorlardı.
Neyse Türk Kazanı’nın içinden o kötü, bu kötü diye ahkam kesmek kolay. Zor olan pahalı diye iddia ettiğin, daha ucuza mal edilebilirdi dediğin PC’den daha ucuzunu daha etkili bir kampanya ile Türk halkına satışa sunabilmek. Yapabiliyorsan bunu yapacaksın. Türkiye’de birşeylerin satılamaması için değil de üretilebilmesi için çaba harcayacak memlekete hayırlı iş yapacaksın.
Bu kampanya ile ilgili bizim söylediğimiz ortada. Ürünler 2 sene öncesinin teknolojisinin ürünleri. Fiyatı ondan ucuz. Demode mala para verip de evinizde fazlaca işinize yaramayacak, yakın öbürgün daha yenisini almak için para vereceğiniz bir ürüne para vermek ne kadar akıllıca. Eğer bir kampanya yapıyorsanız yeni ürünlerle ilgili kampanya yapın. İnsanlar bugün alıp 3-4 sene kullanabilsinler. Yeni teknoloji ürünü alanlara da çeşitli indirimler sağlayın.
Son olarak şu deyişi kampanyaya uyarlamakta fayda var. TTNet, Microsoft, Intel, Casper ve Vestel oturup bir kampanya düzenlerken ABD menşeli şirkete oturup susmak düşer.
Konu hakkında birisi konuşacaksa dünya PC pazarının lideri konuşsun.
