OECD ve Birleşmiş Milletler yapay zekâ için güç birlikteliği yapacak

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde düzenlenen Gelecek Zirvesi sırasında, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreter Yardımcısı Ulrik Vestergaard Knudsen ve BM Teknoloji Elçisi, Alt Genel Sekreter Amandeep Singh Gill, küresel yapay zeka yönetimi konusunda yeni bir güçlendirilmiş iş birliği duyurdu.

BM-OECD işbirliği, düzenli bilim ve kanıta dayalı yapay zeka risk ve fırsat değerlendirmelerine odaklanacak. İki kuruluş, üye Devletlerini ve diğer paydaşlarını küresel olarak kapsayıcı bir yaklaşımı teşvik etme çabalarında desteklemek için kendi ağlarından, toplantı platformlarından ve yapay zeka politikası ve yönetişimi üzerine devam eden çalışmalarından yararlanacak.

BM Alt Genel Sekreteri Gill, “Yapay zeka teknolojisinin hızlı gelişimi ve etkisinin genişliği, çeşitli politika ekosistemlerinin daha uyumlu bir şekilde çalışmasını gerektiriyor. Ve gerçek zamanlı olarak. OECD ve BM’nin, hükümetlerin yapay zekanın fırsatlarına ve risklerine daha kaliteli ve zamanında yanıt verme çabalarına destek olmak için çabalarını birleştirecek olmaları beni memnun ediyor,” dedi. “Bu hedefi gerçekleştirmek için dünyanın dört bir yanındaki önde gelen bilim insanları ve akademik merkezler de dahil olmak üzere tüm paydaşlarla çalışacağız.”

OECD Genel Sekreter Yardımcısı Knudsen ise şunları söyledi: “Küresel yapay zeka yönetiminin temelinde titiz bilimsel ve kanıta dayalı değerlendirme olmalıdır. Bu duyuru, OECD’nin teknik ve analitik yeteneklerini BM’nin küresel etki alanı ve koordineli yapay zeka yönetimini destekleme çabalarıyla bir araya getirerek bu yönde önemli bir adımı işaret ediyor. OECD’nin Yapay Zeka Politika Gözlemcisi, yapay zeka ilkelerinin uygulanmasını ilerletmek için yürüttüğümüz kapsamlı çalışmalar ve OECD’deki Küresel İşbirliği için Güçlü Temel, bu iş birliği için sağlam bir temel oluşturuyor. Ortak çabalarımız, ülkelerin insan odaklı, güvenli, güvenilir ve sürdürülebilir yapay zeka fırsatlarını yakalamalarına yardımcı olacak ve ilişkili riskleri daha iyi yönetmelerine katkı sağlayacaktır.”