Türk Telekom bilançosu vatandaşa zam olarak yansır
Türk Telekom 2022 yılı ilk çeyreğinde 9.5 milyar TL gelir 561 milyon TL net kâr açıkladı. 151 bin internet, 334 bin mobil abone kazandı.
Türk Telekom, 2022 yılı ilk çeyreğine ilişkin mali sonuçlarında 9 milyar 471 milyon lira gelir 561 milyon lira net kâr açıkladı. Gelirler geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde yüzde 24.8 artış gösterirken net kar rakamı ise yüzde 58 düşüşle 561 milyon liraya geriledi. Şirket 2021 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar 356 milyon lira net kâr açıklamıştı.
Abone artışı devam
Bu dönemde, sabit internet abone sayısı net 151 bin artarak toplamda 14.5 milyon aboneye ulaştı. Mobil abone tabanında ise 334 bin net abone kazanımıyla 24.4 milyona ulaştı. Yatırım tutarı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış ile 1 milyar 467 milyon liraya yükselirken, bu dönemde fiber omurgaya eklenen yaklaşık 6 bin km fiber ile toplam fiber altyapı uzunluğu 372 bin kilometreye yükseldi.
Giderler ve borç katlanıyor
Network ve teknoloji giderleri büyük ölçüde artan enerji fiyatları, bakım çalışmaları ve Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle yıllık bazda yüzde 93,2 artış gösterirken personel giderlerii, asgari ücret artışı ve enflasyona göre düzeltilmiş maaş artışlarının etkisiyle yıllık bazda yüzde 44,5 artış gösterdi. Diğer doğrudan giderler, paylaşılan gelirlerin ve katma değerli servis gelirlerinin yükselmesi ile yıllık bazda yüzde 45,5 artarken ticari giderler, enflasyonla ve pandemi sonrası normalleşmeyle birlikte yıllık bazda yüzde 40,1 arttı.
Şirketin kısa ve uzun vadeli borçları/yükümlülükleri ise yüzde 56 artışla 34 milyar 55 milyon liradan 53 milyar 131 milyona yükseldi. Yükümlülükler içerisindeki en büyük paya sahip olan banka kredileri ve tahvil borçlarındaki artış ise yüzde 68’i geçti. Geçen yılın aynı döneminde 20 milyar 773 milyon lira olan banka kredileri ve tahviller 14 milyar 289 milyon lira artışla 35 milyar lirayı aştı.
Gelir artışı, enflasyonun altında kaldı
Giderlerdeki ve borç yükündeki artışa rağmen, gelirlerde meydana gelen artış ise sınırlı oldu. Abone artışlarına rağmen toplam gelirler yüzde 24.8 seviyesinde artış gösterdi. Hizmetler bazında fiyat artışları ise düşük kaldı.
Sabit ses hizmetlerinde, abone başına elde edilen gelir yüzde 3.7, Tivibu TV hizmetlerinde abone başına elde edilen gelir yüzde 16.8, mobil abone başına ortalama gelir yüzde 17.5, abone başına sabit genişbant gelirleri yüzde 14.5 ile sınırlı kaldı. Kurumsal data gelirlerinde ise yüzde 17.7 artış meydana geldi.
Zam kaçınılmaz, taahhütlerinizi yenileyin
Türk Telekom, operasyonel olarak abone tabanını büyütmeye devam etse de yüzde 60’ın üzerindeki enflasyon ortamında abone başına elde ettiği gelirlerdeki artışlar enflasyonun çok altında kalmış durumda. Giderlerdeki artışlar, banka kredileri ve ihraç edilen tahvillerden kaynaklı borç yükündeki artışlar şirketin karlılığını olumsuz yönde etkilemiş. Türk Telekom, ileriki dönemde karlılık seviyesine eski günlerine döndürmek için ve planladığı yatırımları gerçekleştirmek için abone başına elde ettiği gelirleri artırmak zorunda. Abonelere sunulan katma değerli hizmetler çeşitlendirilmez ve üst paket satışları gerçekleştirilemezse bunun tek yolu, mevcut abonelik ücretlerine zam yapmak.
Taahhütlü abonelikler bu zamların yapılmasını şimdilik engellese de taahhüt bitimlerinde yeni paketlere yapılacak zammın giderlerdeki artışlara paralel olması muhtemel.
Siz siz olun, henüz bu zamlar gelmeden, mevcut taahhüt sürelerinizi uzatmaya bakın. Uzun vadede karlı çıkarsınız.
Türk Telekom CEO’su Ümit Önal’ın açıklaması
2022 yılı ilk çeyreğine ilişkin olarak Türk Telekom Grup CEO’su ve Murahhas Azası Ümit Önal)ın yaptı değerlendirme ve kamuoyu açıklaması ise şöyle
Üçüncü senesinde, Covid-19 pandemisinin baskılarını hala üzerimizde hissediyoruz. Çin’de vaka sayılarının yeniden artışa geçmesi küresel ekonomik büyümeyi tehdit ederken, öngörülmedik Rusya-Ukrayna savaşının daha da alevlendirdiği artan küresel enflasyon herkes için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Türkiye’de işletmeler ve tüketiciler, küresel ölçekte yaşanan jeopolitik gerilimin yanı sıra bozulan makroekonomik ortamın yarattığı artanbelirsizliği yoğun şekilde hissetti. İyi tarafından bakıldığında, pandemi tedbirlerinin hafifletilmesi ve vaka sayısındaki önemli düşüş, mobiliteyi canlandırması ve daha hızlı normalleşme yolunu açması bakımından rahatlama sağladı.
Lirada senenin başında sağlanan istikrar, Rusya-Ukrayna çatışması nedeniyle sarsıldı. Piyasalar, ortaya çıkan krize faizleri hızla artırarak tepki verdi. Mart ayı itibarıyla enflasyonun son 20 yılın en yüksek seviyesi olan %61’e yükseldiğini gördük. Yüksek enflasyon ve enerji fiyatlarındaki sert yükseliş tüm endüstrileri etkiledi ve daha önce çalışılmış olan iş planlarını boşa çıkardı. Tüketiciler, satın alma tercihlerini gözden geçirerek ve alışveriş sepetlerini yeniden düzenleyerek bu gelişmelere adapte olmaya çalıştı.
Yine de telekom ürünlerine olan talep nispeten güçlü seyretti. Tüketicilerin her alanda görülen fiyat revizyonlarına alışmak için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu düşünsek de makro tablonun talep üzerindeki olumsuz etkisi şu ana kadar beklentilerimize kıyasla sınırlı oldu. Bunun yanı sıra, pandemiyle birlikte dijitalleşme, hız ve veri ihtiyacının kalıcı şekilde değişmesi, bize müşterilerimize en iyi fiyat ve upsell bileşimini sunma fırsatı veriyor.
Bu zeminde, bazı alanlarda tahminlerimizi aşan ve diğerlerinde ise çoğunlukla beklentilerimizi karşılayan sonuçlarla 2022’ye iyi bir başlangıç yaptık. Sabit genişbant tabanımıza, hedefimize neredeyse paralel olarak, 151 bin abone ekledik. Mobilde kaydettiğimiz 334 bin net artış ise beklentilerimizi aştı. Mobil pazarda zaman zaman kısa vadeli agresif kampanyalar görsek de operatörlerin enflasyonist fiyatları yakalama konusundaki kararlılığının en üst seviyede olduğunu söylemek doğru olur. Aralık ayında Türk Telekom öncülüğünde yapılan fiyat revizyonlarını diğer İSS’lerin normalden daha uzun bir süre sonra takip etmesiyle sabit genişbant pazarı, bu anlamda ayrıştı. Bu nedenle, sabit genişbant daha sınırlı bir ARPU ilerlemesi kaydederken, mobil ARPU büyümesinde gözle görülür bir sıçrama oldu.
Son dönemdeki makroekonomik gelişmeler finansal performansımızı etkiledi. Yüksek enflasyon operasyonel maliyetleri artırırken, jeopolitik gerilim ortamında yaşanan kur oynaklığı, yükselen finansal giderlerle karlılık üzerinde daha fazla baskı yarattı. Yine de hem faaliyet performansı hem de net kar, hızla adapte ettiğimiz tedbirlerimiz ve gelir, maliyet ve kur riski yönetimine ilişkin doğru zamanlı aksiyonlarımız sayesinde, ilk çeyrek bütçemize kıyasla daha güçlü oldu
1Ç’22, Şirketimizin tarihinde özel bir yer edindi. Bu dönem, LYY Telekomünikasyon A.Ş.’nin (LYY) Şirket’teki %55 hissesini Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) satmasıyla iki kurum arasında gerçekleşen hisse alım işlemi ile tanımlanmış oldu. İşlem, 31 Mart tarihinde şirketimizin 2021 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının yapıldığı gün tamamlandı ve yeni Yönetim Kurulu (YK) üyelerinin atamaları gerçekleşti. Buna göre TVF, Türk Telekom’un %61,685 hissesinin sahibi olarak şirketin çoğunluk hissedarı oldu.
Yeni hissedarımız ve Yönetim Kurulu’muz ile tüm paydaşlarımıza karşı sorumluluğumuzu ödün vermeden yerine getirmek amacıyla ortak bir hedef altında birleşiyoruz. Önümüzdeki dönemde de Şirketimizin operasyonel ve finansal performansını destekleyen en iyi uygulamalara bağlı kalırken, telekomünikasyon sektöründeki sağlam konumunu daha da güçlendirecek, küresel standartlarda sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacak ve yatırım profilini geliştirecek fırsatları kollamaya kararlılıkla devam edeceğiz.
Hissedarlarımıza değer yaratma taahhüdümüz doğrultusunda, Genel Kurul tarafından 28 Nisan tarihinden itibaren hisse sahiplerine 4,95 milyar TL nakit temettü ödenmesine karar verilmiştir.
2022’nin karşımıza yepyeni zorluklar çıkarmayacağını düşünmek güç, ancak kuvvetli yönlerimiz, bilgi birikimimiz ve etkili insan kaynağımızla birlikte krizlerde ortaya çıkan fırsatlara odaklanmaya devam edeceğiz. Türkiye’de dijitalleşmeye liderlik etmek, 5G ve ötesi teknolojilere öncülük etmek ve teknoloji alanındaki katma değeri yüksek girişimleri yakalamak için ekosistemimizi güçlendirmeye kararlıyız.
Sağlam 1Ç performansımız sayesinde öngörümüze bağlı kalıyoruz
İlk çeyreği güçlü gelir büyümesiyle tamamladık. Konsolide gelirler 1Ç’22’de yıllık bazda %24,8 artarken, operasyonel gelirler, tüm yıl için paylaştığımız %23 – %25 büyüme öngörümüzün biraz üzerinde olacak şekilde, %25,6 arttı.
Sabit genişbant gelirleri, devam eden abone artışı ve Aralık ve Ocak6 aylarında erken alınan fiyatlama aksiyonlarıyla birlikte, geçen yılın en yüksek bazı olan %34,3’ün üzerine %22,3 arttı. Genişleyen abone tabanı ve art arda yapılan fiyat revizyonlarının yanı sıra faturalı ve premium segmentlere geçiş yönündeki stratejimiz sayesinde mobil gelirlerdeki büyüme yıllık %23,47 ile yeni bir zirveye ulaştı. Kurumsal data gelirlerindeki büyüme ise ivmelenerek %17,7’ye yükselirken, diğer gelirlerdeki %74,5’lik artış ağırlıklı olarak ekipman satışları, ICT proje gelirleri ve çağrı merkezi gelirlerinden geldi.
Konsolide FAVÖK, çeyrek bazda yatay ancak yıllık bazda daha düşük gerçekleşen %43,5 FAVÖK marjıyla, yıllık bazda %8,2 artarak 4,1 milyar TL’ye yükseldi. Güçlü gelir artışı yaratmayı
başarmış olsak da enflasyonun maliyetler üzerindeki ani etkisi, FAVÖK marjının yıllık bazda daralmasına neden oldu. Yine de FAVÖK marjı beklentimizin biraz üzerinde oldu.
Gelir artışımız, beklenenin üzerinde gerçekleşen enflasyon nedeniyle öngörümüze kıyasla daha yüksek bir seyir izliyor. Ancak aynı yukarı yönlü riski maliyet tarafında da görüyor, öngörü revizyonuna yönelik adımlarımızda ihtiyatlı olmayı uygun buluyoruz. Bu nedenle, makroekonomik gelişmeleri izlemenin ve istikrarlı bir finansal konjonktürde daha sağlıklı tahminler yapmanın doğru olacağını düşünerek, şimdilik daha önce paylaştığımız öngörümüzde bir değişikliğe gitmiyoruz.
USDTRY ve EURTRY kurları çeyreksel bazda sırasıyla %10 ve %8 yükseldi. 4Ç’21 finansallarında raporlanan kur hassasiyeti analizinin işaret ettiği üzere, daha fazla koruma işleminin etkisiz hale gelmesiyle, ilk çeyrekte de kur zararı kaydettik. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşı, yeni bir istikrarsızlık dalgasına neden olarak faiz oranlarında oynaklığı tetikledi. Sonuç olarak, finansal maliyetlerimiz özellikle geçen yılın düşük bazına göre önemli ölçüde arttı ve yıllık net kar büyümesini baskıladı. Olumlu taraftan baktığımızda, PCCS portföyümüzü yeniden yapılandırmaya başladık, ancak piyasalarda sık yaşanan oynaklık, toplam maliyeti optimize etmek için kademeli ve temkinli bir yaklaşımı zorunlu kılıyor. Piyasalar istikrara yeniden kavuştukça, FX-nötr pozisyonumuza geri dönmeyi hedefliyoruz.
Yılı 389 milyon USD uzun pozisyonla kapattık. Bir önceki çeyrek 1,11x olan Net Borç/FAVÖK oranı, devam eden döviz oynaklığının ardından hafif yükselerek 1,24x olsa da makul kabul ettiğimiz aralık içinde kaldı. 1Ç’22 net karı, 270 milyon TL vergi gelirinin kısmen dengelediği finansal giderlerdeki artışla birlikte yıllık bazda %58,6 oranında daraldı.
Zorlu bir çeyrekte sabit genişbant iş kolumuzu dengeli bir şekilde yönettik
1 Aralık’ta fiyat revizyonlarımızı uygulamaya koymamızın ardından sabit genişbant pazarında rekabet önemli ölçüde arttı. Diğer İSS’ler fiyat revizyonlarını hemen takip etmediler ve pazarda paritelerin açılmasına neden oldular. Sonuç olarak, ilk çeyrekte net abone artışlarımızın toptan tarafta yoğunlaştığını gördük. Rakiplerin fiyatlama eylemleri Ocak ayında başladı ve Mart ayına kadar devam ederek açılan fiyat farklarını çeyrek sonu itibarıyla yeniden önceki seviyelere geri çekti. Buna bağlı olarak, ikinci çeyrekte daha rasyonel ve dengeli bir pazar görmeyi bekliyoruz. Bu ortamda, ilk çeyrekte gerçekleştirdiğimiz güçlü yeniden taahhütleme performansı, rekabete kıyasla değer verilen farklılıklarımızı vurgulayan dikkate değer bir başarı oldu.
Bu dönemde yaşanan önemli gelişmelerden biri, düzenleyici kurumun yükselen enflasyona bağlı olarak maliyetlerdeki kayda değer artış nedeniyle toptan fiyatları artırma teklifimizi onaylaması oldu. Buna göre toptan port fiyatları 1 Haziran’dan itibaren yaklaşık %67 oranında artacak. Toptan ve perakende tarifelerimizi bu düzenlemeye uygun hale getirmek için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Sabit internette pazar lideri ve en büyük abone tabanına sahip operatör olarak temel motivasyonumuz, fiyat revizyonlarını ve abone gelişimini optimize etmek suretiyle portföyümüzü en yüksek hassasiyetle yönetmek.
Sabit internete olan talep, makroekonomik ortama ve fiyat revizyonlarına rağmen dayanıklılığını korudu. Çeyreği 151 bin net abone kazanımı ile tamamlayarak toplam abone bazını 14,5 milyon seviyesine taşıdık. Yeni satışların %55,6’sını8 24 Mbps ve üzeri paketler oluşturdu. Sonuç olarak, 1Ç’22 ARPA9, çeyreksel bazda %8,510 arttı.
Geçen yılın en yüksek bazını taşıyan bu dönemde, sabit genişbant gelirleri, beklentimizle uyumlu şekilde %22,3 arttı. ARPU büyümesi, geçen çeyreğe göre bir miktar artarak yıllık %14,5 oldu. Kişiye özel tekliflerimizle uygulamaya koyduğumuz fiyatlama ve upsell stratejimiz, yılın geri kalanında ARPU büyümesini destekleyecektir.
Türk Telekom Türkiye’nin fiber güç merkezi
Türkiye’nin fiber güç merkezi olarak, her kesimin teknolojiye erişimini temin etmek için fiber ağımızı 81 ile yayarak ülkemizi en ileri seviyede fiberleştirmeye kararlıyız. Bu amaç doğrultusunda, fiber ağımızı 2019 sonundan bu yana %22,3 büyüterek ilk çeyreğin sonunda 372 bin km’ye çıkardık (4Ç’21 itibarıyla 366 bin km).
4Ç’21 itibarıyla 30,2 milyon olan hane kapsama adedini 30,6 milyona yükselttik. FTTC hane kapsaması 21,6 milyona ulaşırken FTTH/B 9,0 milyon oldu. Toplam fiber abone sayımız, bir önceki yıla göre 17,4 puan ve 2019 yıl sonundan bu yana ise 34,2 puan artış ile toplam abone tabanımızın %71,2’sini oluşturarak 10,3 milyona ulaştı.
Mobilde ivmelenen performans
Mobilde, ilk çeyrekte fiyatlama motivasyonu genel olarak yüksek seyretti. Bazı agresif kampanyalar görülse de temelde enflasyonu yakalamayı amaçlayan fiyatlama aksiyonlarının yaşandığı rasyonel bir pazar gördük. Geçen yıl Kasım ve Aralık aylarında yapılan revizyonların ardından hem faturasız hem de faturalı segmentlerde Mart ayında yeni tarifeler uygulamaya konuldu. Gerçekleşecek enflasyon verileri önümüzdeki çeyreklerde operatörlerin fiyatlama davranışları üzerinde belirleyici olacak. Kötü hava şartlarının müşteri trafiği üzerindeki olumsuz etkisi ile birleşen dinamik fiyatlama ortamı, NT (Mobil Numara Taşıma) pazarında hem yıllık hem de çeyreklik bazda daralmaya yol açtı.
1Ç’22’de hem faturasız hem de faturalı segmentin, bugüne dek gerçekleşen en düşük abone kaybı oranlarıyla desteklenmesiyle toplam 334 bin net abone kazanımı ile beklentilerimizin üzerinde bir performans kaydettik. Abone artışı ağırlıklı olarak 300 bin faturalı yeni abone kaynaklı olurken faturasız abone kazanımı da 35 bin olarak gerçekleşti. Mobil tabanımızda faturalı abone oranı %65,3 ile en yüksek seviyesine ulaştı. Prime abone tabanımız yıllık %48,7 büyüme ile 5,211 milyon aboneye ulaştı. Faturalı ve üst tarifelere geçiş etrafında belirlediğimiz mobil stratejimizin başarısı, dengeli bir abone ve ARPU büyümesiyle kendini ortaya koydu.
Etkin fiyatlama stratejimiz ve segmentlere yönelik tekliflerimiz sayesinde, yıllık karma ARPU büyümesi, çeyreksel bazda 3,5 puanlık sıçrama ile %17,5 olarak gerçekleşti. Faturalı ARPU yıllık bazda %14,9 artarken, faturasız ARPU %22,3 yükseldi. Buna göre, mobil gelirler ilk çeyrek için %23,4 ile beklentilerimizin üzerinde büyüdü.